28/06/2010
Sabancı Üniversitesi, 11. lisansüstü ve 8. lisans eğitimi mezunlarını törenle verdi.
26 Haziran Cumartesi günü, Sabancı Üniversitesi Kampusu'nda düzenlenen Mezuniyet Töreni'nde, 24 doktora, 211 yüksek lisans ve 599 lisans olmak üzere toplam 834 öğrenci diplomasını aldı. Sabancı Üniversitesi bu yıl; Türkiye, ABD, Almanya, Filistin, Hindistan, Litvanya, Lübnan, Mısır, Rusya, Sırbistan ve Ukrayna olmak üzere 11 ülkeden öğrenci mezun etti.
Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin geleceği için, birlik beraberlik içinde, akılla ve sağduyuyla çözüm üretmeye ihtiyacı var" dedi.
Mezunlar bu yıl son derslerinde Türkiye'nin ilk Kültür Bakanı Prof. Dr. Talat Halman'ı dinlediler. Prof. Dr. Halman, "Bilim Cenneti Yaratmak" konulu bir konuşma yaptı.
Sabancı Üniversitesi, 26 Haziran 2010 Cumartesi günü, lisansüstünde 11. dönem, lisans programlarında 8. dönem mezunlarını verdi. Mezunlar diplomalarını, üniversitenin Tuzla'daki kampüsünde gerçekleşen ve yaklaşık 5 bini aşkın kişinin katıldığı törenle aldılar. Törende, fakülte birincilik ödülleri de sahiplerini buldu. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Birincisi Adrian Aycan Çorum, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Birincisi Murat Alp Çelik, Yönetim Bilimleri Fakültesi Birincisi ise Cansın Tanışman oldu.
Törende, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Prof. Dr. Nihat Berker'in yanı sıra, lisansüstü mezunları adına Cevdet Hançer ve lisans mezunları adına Onur Okudan birer konuşma yaptılar. Ayrıca SÜMED (Sabancı Üniversitesi Mezunlar Derneği) Başkan Yardımcısı Metin Tabalu bir konuşma gerçekleştirdi.
Mezuniyet törenine ayrıca, Sabancı Üniversitesi'nin, Sabancı Ailesi ve Sabancı Vakfı haricindeki en önemli bağışçılarından Yousef Jameel de katıldı. Yousef Jaamel, Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi'nde okuyan, araştırma odaklı 22 lisansüstü öğrenciyi tam burs vererek destekliyor. Bu öğrencilerden 14'ü nanoteknolojiden biomühendisliğe, mekatronikten mikrosistemlere pek çok alanda doktoralarını yapıyorlar. Bu öğrencilerden 8'i araştırmalarını Perdue, Northeastern, Delft, Baylor College of Medicin ve Bilkent gibi seçkin üniversitelerde sürdürüyorlar.
"Türkiye'nin geleceği için, birlik beraberlik içinde, akılla ve sağduyuyla çözüm üretmeye ihtiyacı var"
Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı konuşmasına "Son günlerde ülkemizde yaşanan çok üzücü olayları düşününce hepimizin umuda ne kadar ihtiyacı olduğunu daha iyi anlıyoruz" diyerek başladı. Şiddetin hiçbir şeyin çözümü olmadığının altını çizen Güler Sabancı, "Yaşamını yitirenler bizim gençlerimiz, ağlayanların tümü de bizim ailelerimiz" dedi. Türkiye'nin geleceği için birlik beraberlik içinde, akılla ve sağduyuyla çözüm üretmeye çok ihtiyacı olduğunu vurgulayan Güler Sabancı, burada, bu kadar genç insanı bir arada görmenin geleceğe dair umutlarını çoğalttığını ifade etti.
Sabancı, kurumların da insanlar gibi, doğup büyüyüp olgunluk çağına ulaştıklarını söylerken, ölümsüzleşen kurumların değişime, gelişmelere ayak uydurabilen, kendini yenileyen, geleceğe uzanabilen kurumlar olduğunu vurguladı. Geçtiğimiz yıl Sabancı Üniversitesi'ndeki rektör değişimine değinen Güler Sabancı, henüz genç bir üniversite olan Sabancı Üniversitesi'nin gelişim çizgisi doğrultusunda yeni bir döneme girdiğini ifade etti.
"Sabancı Üniversitesi özgün ve öncü olmayı kendine temel seçim olarak belirledi"
Geçtiğimiz haftalarda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün katılımıyla, Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin temellerini attıklarını hatırlatan Güler Sabancı, dünyada bilim ve teknolojinin bugün geldiği nokta olan nanoteknoloji alanında, tüm yaşamımızı etkileyecek uygulamaları içeren araştırmalar yapıldığının altını çizdi. Temel atma töreni sırasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Sabancı Üniversitesi hakkındaki "öncülük ettiniz ve yüksek öğrenimde sınırları zorladınız" sözlerini hatırlatarak, Sabancı Üniversitesi'nin özgün ve öncü olmayı kendine temel seçim olarak belirlediğini ifade etti.
Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi'nin gelecek 10 yıl için hedeflerini açıkladı
Sabancı Üniversitesi'nin kuruluşundan itibaren bölümsüz bir üniversite yapısı ile disiplinlerarası araştırmayı teşvik eden bir alt yapı oluşturduğunu söyleyen Güler Sabancı, bu yıl göreve başlayan yeni Mütevelli Heyeti ve yeni rektörle gelecek 10 yılın hedeflerini şöyle sıraladı:
· Nanoteknoloji araştırma ve uygulamalarında etkin ve başarılı bir mükemmellik merkezi olmak,
· Uluslararası araştırma fonlarından daha fazla yararlanmak,
· Global sorunlar üzerine yaptığımız araştırmaları çoğaltmak,
· Uluslararası araştırma kurumlarıyla ve saygın üniversiteler ile yeni işbirlikleri geliştirmek,
· Uluslararası öğretim üyesi ve öğrencilerimizin sayısını artırmak.
Sabancı Üniversitesi'ni daha fazla "uluslararasılaştırmak" istediklerini belirten Güler Sabancı, uzun vadedeki vizyonlarını "bir dünya üniversitesi" olmak diye belirlediklerini ifade etti.
Global bir dünyada yaşamanın etkilerini her geçen gün hem iş hayatında hem de özel hayatta hissettiğimizi ifade eden Güler Sabancı, "İletişimde zaman ve lokasyon kısıtlamaları hiç kalmadı. Günümüzde, her anlamda başarılı olmak için özellikle geleceğimiz olan gençlerimizin; üst düzeyde erişim becerisine sahip, çoklu kültürlerle iç içe sorunsuz yaşayabilmeleri, özgür düşünebilen, ön yargısız davranabilen, birbirlerinin farklılıklarından çatışmalar değil, kendileri ve tüm insanlık için değer yaratabilen bireyler olarak yetişebilmelerini çok önemsiyoruz" dedi.
Güler Sabancı yeni mezunlara yaşamla ilgili öğütler verdi
Güler Sabancı mezunlara okul sonrasındaki hayatları için de öğütler verdi. Sabancı, öğrencilere mezuniyetten sonraki hayatlarında da öğrenmeye, ilerlemeye, zaman zaman hayal kırıklığı yaşamaya, başarı ve başarısızlıkla karşılaşmaya devam edeceklerini, çelişkiler yaşayabileceklerini, zaman zaman zor seçimlerle karşı karşıya kalabileceklerini söyledi. Güler Sabancı "İşte o zaman üniversitenizi ve size verilmeye çalışılan "evrensel değerleri" hatırlayın; insan hakları, kadın erkek eşitliği, özgür düşünce ve bireye saygı gibi. Burada öğrendiklerinizi, tanıdığınız örnek kişileri, kazandığınız değerleri hatırlayın. Ve yolunuza güvenle devam edin." diyerek öğütlerde bulundu.
Üç bilim insanına "Emeritus Profesörlük" unvanı veriliyor
Topluma ve Sabancı Üniversitesi'ne uzun yıllar çok değerli katkılarını sunmuş bazı bilim insanlarına bu yıl ilk kez "Emeritus profesörlük" unvanı verdiklerini söyleyen Güler Sabancı, bir üniversitede alınabilecek en yüksek onursal unvan olan "Emeritus" unvanını, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Şerif Mardin aldığını belirtirken, Sabancı Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu'nun ve İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Üstün Ergüder'in de bu unvanı alacaklarını müjdeledi.
Güler Sabancı "değişimin öncüsü" olan bir üniversite kurulmasını sağlayan desteklerinden dolayı Sabancı Ailesi ve Sabancı Vakfı'na teşekkür ederken, bıraktığı fonla pek çok öğrenciye burs sağlayan Sakıp Sabancı'yı rahmet ve şükran ile andı.
Güler Sabancı, son olarak, Sabancı Grubu ve Sabancı Ailesi dışında, Sabancı Üniversitesi'nin en büyük bağışçılarından biri olan Yousef Jameel'e teşekkürlerini sundu.
"Sabancı Üniversitesi dünyanın önde gelen üniversitelerinden biridir"
Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker mezuniyet töreninde yaptığı konuşmaya, bir üniversitenin varlığının sebebinin, öğrencilerine ve topluma hizmet olduğunu belirterek başladı. Prof. Dr. Berker, öğrencileri yetiştirirken, toplumla tamamen iç içe olma, toplumsal gereksinimleri ve fırsatları algılama ve her konuda toplumsal diyaloğun önünü açma gerekliliğinin altını çizdi. Sabancı Üniversitesi'nin bütün bu yönlerden dünyanın önde gelen üniversitelerinden biri olduğu kaydetti.
Konuşmasında geçtiğimiz haftalarda temelleri atılan Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne de değinen Prof. Dr. Berker, "Nanoteknoloji merkezi tasarladık ve büyük bir hızla faaliyete geçiriyoruz. Bu süreçte, nanobilimin hemen uygulamaya yönelik olması gerektiğini anladık ve ilan ettik" dedi. Sabancı Üniversitesi'ndeki bilim insanlarının çalışmalarından da söz eden Prof. Dr. Nihat Berker, Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ersin Göğüş liderliğindeki bir bilim ekibinin, dünyadan 40 bin ışık yılı uzakta, patlama özelliğine ve manyetik enerjiye sahip, evrenin 7. nötron yıldızını keşfettiğini belirtti.
Gürsel Sönmez Ödülleri 4 mezuna verildi
Mezuniyet töreninde, 2006 yılında vefat eden Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Gürsel Sönmez anısına düzenlenen ödüller de sahiplerine verildi. Bu yıl Dr. Gürsel Sönmez Araştırma Ödülü'ne; Endüstri Mühendisliği Doktora Program'ından Lütfi Taner Tunç, Elektronik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimi Doktora Programı'ndan Erdem Öztürk, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Yüksek Lisans Programı'ndan Taner Aytun ve Elektronik Mühendisliği Yüksek Lisans Programı'ndan Abdulkadir Akın layık görüldü.
Keplerin atılmasının ardından öğrenciler, Ayhan Sicimoğlu'nun canlı müziği ve dans gösterisiyle keyifli dakikalar yaşadılar. Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı danslara katılarak öğrencilerin mezuniyet sevincini paylaştı.
"Türkiye'nin adını dünyaya duyuracak olan müstesna, dünyanın ilk 10 üniversitesi arasına girebilecek üniversitelere ihtiyacımız var"
Sabancı Üniversitesi'nin geleneksel olarak mezuniyet töreninden bir gün önce mezuniyet sınıfına yönelik düzenlediği "Akademik Yıl Kapanış Konferansı"nın bu yılki konuşmacısı, Türkiye'nin ilk Kültür Bakanı Prof. Dr. Talat Halman oldu.
Öğrencilere mezuniyetlerinden önceki son derslerini veren Prof. Dr. Halman, üniversitelerin gündelik gerçekleri tanıyan, durmadan araştıran, bulan, sorgulayan, icat eden kurumlar olması gerektiğini hatırlattı. Prof. Dr. Halman, icat etmeyen üniversitenin mekanik bir varlık olduğunu ifade etti.
Cumhuriyet dönemine kadar Türk kültürünün temel direklerinin edebiyat, mimari, tasavvuf, çeşitli görsel sanatlar ve musiki olduğunu anlatan Prof. Dr. Halman, şunları söyledi: "Cumhuriyetin kuruluşundan sonra başlayan fen ve müspet bilimler hamleleri, Türkiye'yi sanayileşmiş ülkelerin bilimsel yaratıcılığı ile boy ölçüşebilecek bir dinamizme kavuşturmuştur. 21. yüzyılda yepyeni bir fen, icat ve teknoloji çağı olarak gelişmek bakımından umut verici bir başlangıç yapılmıştır. Belli başlı birkaç Türk üniversitesi bu odakta olağanüstü değerli ve özgün araştırmalara yönelmiş bulunuyor. Bunlar arasında İstanbul, ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi, Sabancı, Bilkent ve Koç üniversiteleri sayılabilir. Gelecek on yıllar, Türkiye'de önemli bir fen, tıp, müspet bilimler ve teknoloji çığırı açmaya aday olacaktır. Özellikle genetik ve nanoteknoloji alanlarında Türkiye, dünya çapında buluşlarla bilimsel rüştünü ispat edecektir. Üniversitelerimizi bekleyen ve gerçekleşme vaadinde bulunan büyük görev, bilim cenneti yaratmak diye adlandırılabilecek bir idealden kaynaklanmaktadır."
Türkiye'de bir bilim cenneti yaratmak yolunda milli çaba gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Halman, bu konuda üniversitelerin rolüne işaret ederek, "Türkiye'nin adını dünyaya duyuracak olan müstesna, dünyanın ilk 10 üniversitesi arasına girebilecek üniversitelere ihtiyacımız var" dedi.